Küresel ve Türkiye Ekonomisi:
Piyasa Görünümü ve Risk Değerlendirmesi
Temmuz 2025'te küresel makroekonomik trendler, merkez bankası politikaları ve yatırım fırsatlarına dair kapsamlı bir analiz
Yönetici Özeti
Küresel Makro Görünüm
- Fed ve ECB önümüzdeki üç ayda faiz oranlarını büyük ölçüde sabit tutacak
- Fed'in Eylül'den itibaren indirimlere başlaması bekleniyor
- BoJ temkinli normalleşme sürecini sürdürüyor
- ABD ve Euro Bölgesi'nde enflasyon hedeflere yaklaşıyor
Türkiye Ekonomisi
- TCMB politika faizini %46'da tutuyor
- Yüksek pozitif reel faiz dikkat çekiyor
- Enflasyon düşüş eğiliminde ancak hala yüksek
- Cari açıkta iyileşme, dış finansman ihtiyacı devam ediyor
Stratejik Öngörüler
Küresel ekonomide karışık sinyaller hakim. Fed'in Eylül'de başlaması beklenen faiz indirimleri ve ECB'nin gevşeme politikası, gelişmiş piyasa varlıklarına destek sağlayabilir. Türkiye'de yüksek reel getiriler TL varlıkları cazip kılmakla birlikte, dış finansman ihtiyacı ve küresel belirsizlikler risk faktörü olmaya devam ediyor. Portföy dağılımında dengeli bir yaklaşım ve korunma amaçlı varlıklara yer vermek önem taşıyor.
1. Küresel Makro Durum ve Risk İştahı
1.1 Merkez Bankası Faiz Politikaları ve Beklentileri
Küresel finansal piyasalarda, başlıca merkez bankalarının faiz politikaları ve geleceğe yönelik beklentiler, yatırımcı davranışlarını ve risk iştahını önemli ölçüde şekillendirmektedir. Swap piyasaları, bu beklentilerin somut göstergeleri olarak kabul edilir ve piyasa katılımcılarının merkez bankalarının gelecekteki faiz oranı kararları hakkındaki tahminlerini yansıtır.
Politika Beklentileri
- Fed: Piyasalar yıl sonuna kadar toplam ~65 bps indirim fiyatlıyor. AIB, Eylül'de başlayacak toplam 50 bps indirim öngörüyor.
- ECB: Temmuz'da sabit, Eylül'de sınırlı indirim potansiyeli. BNP Paribas Eylül'de 25 bps indirim öngörüyor.
- BoJ: Önümüzdeki 3 ayda faizlerin sabit kalması bekleniyor. Piyasalar 2025 için bir 25 bps artış bekliyor.
1.2 Enflasyon Dinamikleri (ABD, Euro Bölgesi, Çin)
1.3 Küresel Büyüme Sinyalleri
Küresel ekonominin genel sağlığını değerlendirmek için Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kuruluşların Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüme revizyonları önemli göstergelerdir.
Büyüme Revizyonlarının Ardındaki Faktörler
IMF'nin Nisan 2025 raporunda küresel büyüme tahminlerini düşürmesinin temel nedeni, artan ticaret gerilimleri ve politika belirsizlikleridir. IMF Baş Ekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas, politika belirsizliğindeki artışın ekonomik görünümün ana itici gücü olduğunu belirtmiştir.
1.4 Risk İştahı Göstergeleri
1.5 Jeopolitik Riskler ve Enerji Fiyatları
Jeopolitik Risklerin Etkisi
EY'nin 2025 Jeostratejik Görünüm Raporu, jeopolitik riskin ekonomik egemenlik ve küresel rekabetler nedeniyle yüksek kalmaya devam edeceğini öngörmektedir. Bu durum, enerji fiyatları ve küresel tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturabilir.
2. Türkiye Ekonomisi ve Politika Riskleri
2.1 TCMB Politikası ve Reel Getiriler
Reel Faiz
Politika faizi - Enflasyon
Reel Faizin Etkileri
Haziran 2025'te yıllık TÜFE enflasyonunun yaklaşık %15 olarak gerçekleşmesiyle, nominal politika faizi (%46) ile enflasyon oranı (%15) arasındaki fark, Türk Lirası cinsinden yatırımlar için oldukça yüksek pozitif bir reel faiz oranına (~%31) işaret etmektedir.
- Olumlu Etkiler: Yüksek pozitif reel faiz, yerel para birimi cinsinden varlıkları cazip hale getirerek sermaye girişlerini teşvik edebilir ve kur üzerinde istikrar sağlayıcı bir etki yaratabilir.
- Olumsuz Etkiler: Aynı zamanda kredi maliyetlerini artırarak ekonomik büyümeyi yavaşlatıcı bir etki de gösterebilir.
2.2 Enflasyon Dinamikleri ve Trendler
Türkiye'de enflasyon dinamikleri, 2025 yılı Haziran ayı itibarıyla belirli bir iyileşme eğilimi göstermekle birlikte, hala yüksek seviyelerde seyretmektedir. TÜİK verilerine göre, Haziran 2025'te yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) enflasyonu yaklaşık %15 olarak gerçekleşmiştir.
Enflasyon Dinamikleri
Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), genellikle TÜFE'nin öncü göstergesi olarak kabul edilir ve üretim maliyetlerindeki değişimleri yansıtır. Aylık bazda enflasyondaki ivmeye bakıldığında, TCMB'nin uyguladığı sıkı para politikası ve diğer makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle, enflasyonun aylık artış hızında bir yavaşlama gözlemlenebilir.
2.3 Dış Denge ve Finansman İhtiyacı
Dış Finansman İhtiyacı
2025 yılı tahmini
Dış borç geri ödemeleri, cari açık ve rezerv birikimi gibi kalemlerden oluşuyor.
[55]Dış Denge Değerlendirmesi
Cari açıktaki iyileşme, ithalatın azalması, ihracatın göreli olarak daha iyi performans göstermesi ve turizm gelirlerindeki artış gibi faktörlere bağlanabilir. Ancak, hala önemli bir dış finansman ihtiyacı bulunmaktadır. Bu ihtiyacın karşılanması, uluslararası piyasalardaki likidite koşullarına, küresel risk iştahına ve Türkiye'nin makroekonomik göstergelerine bağlı olacaktır.
2.4 Risk Algısı ve Yabancı Yatırımcı Davranışları
CDS Primleri
5 Yıllık CDS (Temmuz 2025)
Geçmiş dönemlere kıyasla daha düşük olmakla birlikte, gelişmekte olan ülke ortalamalarının üzerinde.
[55] [57]Yabancı Yatırımcı Davranışı
Yüksek pozitif reel faiz oranları, Türk Lirası cinsinden varlıkları yabancı yatırımcılar için cazip hale getirmektedir.
2.5 Kur Hareketleri ve Rezerv Durumu
Rezerv Eğilimi
2025 ortalarından itibaren
Kur ve Rezervlerin Değerlendirmesi
USD/TRY kurundaki volatilite devam etmekle birlikte, TL'nin USD karşısında yaklaşık %3,5 değer kazanması, yüksek reel faiz ortamında TL varlıkların cazibesinin artması ve potansiyel sermaye girişleriyle ilişkilendirilebilir.
TCMB'nin net rezervlerindeki artış, Merkez Bankası'nın döviz alımları ve yabancı para girişleriyle açıklanabilir. Net rezervlerdeki iyileşme, ülkenin dış şoklara karşı dayanıklılığını artıran önemli bir faktördür ve piyasa güvenini olumlu yönde etkileyebilir.
5. Stratejik Portföy Dağılımı için Sentez
5.1 Genel Risk İştahı Değerlendirmesi
Piyasa Görünümü
Küresel piyasalarda risk iştahı Temmuz 2025 başında karışık sinyaller vermektedir. VIX endeksi orta düzeyde seyrederken (yaklaşık 13-18 aralığı), Dolar Endeksi (DXY) son bir ayda yaklaşık %1,4 değer kaybetmiştir. Bu, genel olarak temkinli ancak DXY'deki düşüşe bağlı olarak kısmi bir risk alma eğiliminin olduğunu düşündürmektedir.
Risk İştahını Destekleyen Faktörler
- Fed ve ECB'nin gevşeme eğilimi
- DXY'deki düşüş
- Türkiye'de yüksek reel faizler
Risk İştahını Baskılayan Faktörler
- IMF ve Dünya Bankası büyüme tahminlerinde yavaşlama
- Jeopolitik risklerin yüksek seviyelerde seyretmesi
- Brent petrol fiyatlarındaki artış
Sonuç
Piyasalarda "risk-on"dan ziyade "risk-off"a daha yakın, ancak belirli varlık sınıflarına yönelik kontrollü bir iştahın olduğu söylenebilir. Yatırımcılar, makroekonomik verilere ve merkez bankası sinyallerine karşı duyarlılığını sürdürmektedir.
5.2 Varlık Sınıfı Önceliklendirmesi
1. Yüksek Kaliteli Tahviller
Özellikle ABD Hazine Tahvilleri
Fed'in enflasyonla mücadelede kararlılığı ve olası faiz indirimleri, uzun vadeli ABD Hazine tahvillerini cazip hale getirebilir.
2. Büyüme Odaklı Hisse Senetleri
Teknoloji ve Sağlık Sektörleri
Küresel ekonomideki dönüşümler ve inovasyon süreçleri, teknoloji ve sağlık sektörlerindeki büyüme potansiyelini desteklemeye devam ediyor.
3. Reel Varlıklar
Altın ve Seçilmiş Emtialar
Jeopolitik belirsizliklerin yüksek olduğu ve enflasyon riskinin devam ettiği bir ortamda, altın gibi geleneksel güvenli liman varlıklar korunma sağlayabilir.
5.3 Türkiye Özelinde Risk ve Döviz Pozisyonu
Türkiye Risk Değerlendirmesi
Olumlu Faktörler
- CDS primleri nispeten istikrarlı (150-166 bps)
- Yüksek pozitif reel faiz (~%31)
- TL varlıklar cazip
Risk Faktörleri
- Dış finansman ihtiyacı devam ediyor (~$45 milyar)
- Küresel belirsizlikler
- CDS > 500 bps veya reel faiz < 0 gibi koşullar şu an için geçerli değil
Döviz Pozisyonu Önerisi
Aşırı döviz ağırlıklı bir portföy yerine, dengeli bir yaklaşım daha uygun görünmektedir. TL cinsi varlıkların cazibesi dikkate alınarak, portföyde TL'nin makul bir ağırlığa sahip olması, ancak döviz likiditesinin de korunması önerilebilir. Döviz varlık oranı, yatırımcının risk toleransına ve Türkiye'ye özgü risklerin gelişimine bağlı olarak dinamik bir şekilde yönetilmelidir.
5.4 Korunma Amaçlı Varlık Ağırlıkları
Altın
Portföyde önerilen ağırlık
Geleneksel bir güvenli liman varlık olan altın, jeopolitik riskler ve enflasyon endişeleri karşısında portföyü koruyucu bir rol oynayabilir.
ABD Hazine Tahvilleri
Portföyde önerilen ağırlık
Fed'in olası faiz indirimleri ve ekonomik yavaşlamaya karşı, uzun vadeli ABD Hazine tahvilleri getiri potansiyeli ve riskten korunma sağlayabilir.
Nakit / Nakit Benzeri
Likidite ve esneklik
Piyasa koşulları netleşene kadar veya fırsatlar ortaya çıkana kadar portföyün bir kısmının likit tutulması, esneklik sağlayacaktır.
Toplam Korunma Ağırlığı
Korunma amaçlı varlıkların toplam ağırlığı, yatırımcının risk profili ve genel piyasa görünümüne göre %20-30 aralığında tutulabilir.
5.5 Örnek Portföy Dağılımı Önerisi
1 Milyon USD'lik Portföy İçin Aylık Dağılım
| Varlık Sınıfı | Ağırlık | Tutar (USD) | Gerekçe |
|---|---|---|---|
| Hisse Senetleri (Küresel) | 30% | 300,000 | Teknoloji, sağlık gibi büyüme odaklı sektörler |
| Hisse Senetleri (Türkiye) | 15% | 150,000 | Yüksek reel faiz avantajı, yerel risklere dikkat |
| Yüksek Kaliteli Tahviller (ABD) | 20% | 200,000 | Korunma ve getiri potansiyeli |
| Altın | 10% | 100,000 | Jeopolitik risklere ve enflasyona karşı korunma |
| Döviz (USD/EUR) | 15% | 150,000 | Likidite ve küresel belirsizliklere karşı tampon |
| Nakit / Para Piyasası | 10% | 100,000 | Likidite ve fırsatları değerlendirme esnekliği |
| TOPLAM | 100% | 1,000,000 | - |
Dağılımın Ardındaki Mantık
Bu dağılım, risk-getiri dengesini gözeterek, hem büyüme potansiyeli sunan hem de korunma sağlayan bir karışım önermektedir.
- Türkiye hisse senetleri ve TL cinsi varlıkların ağırlığı, yüksek reel getiri potansiyeline rağmen, ülkeye özgü riskler nedeniyle sınırlı tutulmuştur.
- Döviz pozisyonu, küresel belüsizliklere karşı bir tampon görevi görmektedir.
- Portföyün aylık olarak gözden geçirilmesi ve yeni veriler ışığında güncellenmesi önemlidir.